Çok köklü bir geçmişe sahip olan üniversitem hakkında kısa bir yazı yazıp, sizlere bu güzel okulu ana hatlarıyla anlatmak istiyorum. Öncelikle Huddersfield Universitesi kesinlikle mezunu olmaktan gurur duyacağınız, çok kaliteli bir okuldur. Kuruluşu 1800’lü yıllara dayanmaktadır.
Hocaların hepsi kendi akademik alanlarında ülkede söz sahibi insanlardır. Buna ragmen hiçbir yardımdan kesinlikle kacınmazlar ve size her zaman bir e-mail kadar uzaktadırlar. Akademik açıdan bakıldığında kesinlikle tatmin olacağınızı size bir bu köklü okulun mezunu olarak garanti edebilirim. Zira aşağıda bahsedicegim sosyal olanakların yanı sıra, okulumun ne kadar renkli bir okul oldugunu rektörümüze bakıpta anlıyabilirsiniz. Kendisini Star Trek filmindende hatırlıyabilceğiniz Patrick Stewart, Huddersfield Universitesinin rektörüdür:)
Universitenin basketbol takımında oynadığımdan hemen hemen bütün üniversitlerin kampüslerini görme şansına eriştim. Ancak Huddersfield Universitesi’nin kampüsü gercekten az rastlanıcak türde bir kampüstür. Kasaba diger İngiliz kasabalarına gore oldukca ucuzdur ki bu ögrenci yasamını oldukca kolaylastırır. Huddersfield kasabasının tam ortasında yer almasının yanı sıra, kendine ait cok geniş sportif alanlarında sporunuzu yapabilir, akşamları 4 sene once açılmış olan öğrenci merkezinde arkadaşlarınızla buluşup stres atabilirsiniz. Okulun 100’den fazla kültürel birliğinden birine üye olup, çeşitli münazaralarda kendinizi ifade etme şansına erişebilirsiniz.
Sonuç olarak hazırlık sınıfımı başka bir ingiliz üniversitesinde tamamlamış biri olarak ve bir çok üniversiteyi gezmis biri olarak, Huddersfield Üniversitesi ve şehri bir ogrenciye istediginden ve umdugundan cok daha fazlasını mutlaka verecektir.
Çağrı Kılıçkaya
