Yurtdışında eğitim gören çok sayıda uluslararası öğrenci bulunmaktadır ve bu rakam her sene daha da artar. Peki, hiç düşündünüz mü, insanlar neden bu kadar çok yurtdışını tercih ederler?
Eğitim, insanın doğumundan ölümüne kadar her geçen gün teorik ya da pratik şekilde gördüğü bir olgu veya düzenin adıdır. Bebek eğitiminden çocuk eğitimine, okul eğitiminde okul sonrası eğitime kadar her alan kendi başına önemlidir. Okul eğitimi, ilkokuldan başlayarak üniversite, buradan da yüksek lisans ve doktora gibi bir takım eğitimleri almaya kadar devam eder, bundan sonrasına geçmek isteyenler için de kapıların açık olduğunu söylemek gerekir. Türkiye’de toplamda 175 üniversite bulunmaktadır ve bu rakam ancak öğrencilerin 4 veya 5 yıllık fakülte eğitimini almalarına yetebiliyor, bir de sınav sistemi ve Türkiye’deki eğitim sistemi de eklenince kesinlikle üniversite sayısı yetersiz kalıyor. Böyle bir durumda okulunu daha iyi okumak isteyen bir öğrencinin ilk düşündüğü şey yurtdışı eğitim oluyor. Mesela Amerika’da 3600’den fazla Yüksek öğrenim kurumu var ve bunların 2100’den fazlası 4 yıllık, 1500’den fazlası ise 2 yıllıktır. Bu rakamı göz önünde bulundurduğunuzda eğitim sisteminin ne denli düzenli ve disiplinli olduğunu anlamak son derece kolay olacaktır. Tabi bunun gibi Kanada, İrlanda, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkelerde de durum farksız değil ve en önemlisi de buralardan alınan diplomalar Türkiye’de YÖK tarafından kabul görmektedir.
Herkes yurtdışında eğitim alabilir mi?
Ülke dışına çıkmanın kendi başına bir maliyet gerektirdiğini herkes kabul eder. Konaklama, ulaşım, yeme-içme parası derken bir de ülkenin para birimi arasındaki farkı da araya eklediğinizde bir miktar paranın gözden çıkartılması gerektiğini anlayabilirsiniz. Eğitim dönemi ise uzun süren bir süreç üzerine bina edilmiştir. En kısası 1 yıl olmak kaydıyla 6 veya 7 yıla kadar uzayan eğitimler de olabiliyor. Üniversite öğrencilerinin seçtikleri bölümlere göre uzun veya kısa süre okumaları maddi masrafların meydana çıkmasına neden olur. Ne kadar uzun kalınırsa masraf da o kadar çok olur. Ama bu durum eğitimi yurtdışında tamamlamaya engel olmamalıdır, çünkü buradan alınacak diploma ile dünyanın birçok yerinde iş bulma imkânına sahip olunabiliyor. Özellikle Amerikan üniversitelerinden mezun olanlar, bu konuda çok daha fazla şanslıdırlar. Yurtdışı eğitim tabi ki sadece kişisel giderlerle sınırlı değil, eğitim masraflarını da buna eklemek gerekiyor. Peki, kolaylığı yok mu? Elbette var! Yurtdışında 1 yıldan fazla eğitim alan öğrencilere haftanın belirli saat diliminde (ülkelere göre değişir) çalışma izni verilmektedir ve bu da bir anlamda öğrencilerin ekonomik anlamda daha rahat etmelerini sağlamaya yardımcı olmaktadır, en azından okul masrafları ve ufak tefek harçlıklar.
Eğitim için nereden başlanmalı?
Yurtdışına çıkarak eğitimini tamamlamak isteyen öğrencilerin belli bazı şartlara sahip olmaları gerekiyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi maddi imkanlar bu işin en temel noktasıdır, bunun dışında referans mektubu, kefil ve en önemlisi de öğrenci vizesi çıkartılması bu işin en püf noktalarından biridir. Yurtdışı eğitim hayatına başlamadan önce kesinlikle ön araştırma yapmak, danışmanlardan bilgi almak ve buna göre karar vermek en doğrusudur. Gerek düşünülen ülke, gerekse de ülkedeki okulların durumu hakkında bilgi edindikten sonra gerekli kayıt işlemlerine başlayabilirsiniz. Bu konuda eğitim danışmanlarımız uzun zamanların deneyim ve tecrübesi ile sizlere yardımcı olmaktadırlar, dilerseniz iletişim numaramızdan arayabilirsiniz.