STRATHCLYDE UNIVERSITY – Aslı Sanem Çan

MBA İzlenimleri

University-of-Strathclyde
-Sanem Hanım bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İstanbul Universitesi İngilizce İktisat bölümü mezunuyum. Yaklaşık 4 yıl kadar uluslararası bir bağımsız denetim firmasında çalıştım. Serbest muhasebeci mali müşavir unvanına sahibim. MBA eğitimimi Strathclyde üniversitesinde tamamladım.

-Master konunuzu ve okulunuz neye göre seçtiniz?
Master konumu seçerken iki seçeneğim vardı. Ya deneyimim olan vergi alanında master yapacaktım yahut kendimi yöneticiliğe hazırlamak amaçlı yönetim üzerine master yapacaktım. İş hayatının uzmanlaştınız alanda (örneğin vergi denetimi) gerekli her şeyi öğrettiği inancındayım. Ancak işinizi yaparken çalıştığınız kişilerle nasıl ilişki kurduğunuz, karşılaştığınız problemleri nasıl çözdüğünüz, karar alma mekanizmalarını nasıl kullandığınız, aldığınız kararın sonucunu nasıl analiz ettiğiniz gibi konular ne yazık ki deneme yanılma yoluyla öğreniliyor. Bunu da zaman kaybettirici ve yıpratıcı bulduğum için “strategic management” konusunda master yapmanın kişisel olarak bana daha yararlı olacağına karar verdim

-İskoçya’yı ve bu okulu seçmenizdeki başlıca sebepler nelerdi?
En başta daha Glasgow un Londra dan daha ucuz olmasıydı. Okulun “Economist” ve “The Times” tarafından yapılan sıralamalarda üst sıralarda olmasa bile ilk 50 arasında olması diğer bir etkendi. Okulun altı ülkedeki ofisleri aracılığı ile MBA eğitimi veriyordu ve bu konuda Avrupa da en eski geçmişe sahip olması beni etkilemişti. Ayrıca saklamamak gerekir ki İskoçya’nın gezmek ve görmek için daha iyi bir yatırım olacağını düşündüm.

– Eğitim aldığınız süre içinde farklı milletlerden, kültürlerden insanlarla birlikte çalıştınız, sizi neler etkiledi?
Başta en çok rahatsız eden yurtdışına seyahat ederek çalışanlar dışındaki tüm lokal öğrencilerin kültürel farklılık hakkında daha önce hiç düşünmemiş olmalarıydı. Benim gibi ülkesinin dışında eğitim almayı seçmiş olanlar daha hoşgörülü idiler. Sanıyorum lokal öğrenciler için bu anlamda çok yararlı bir eğitim oldu.

– Aynı eğitimi düşünen öğrenciler için tavsiyeleriniz nelerdir?
Her konu ile ilgili yaklaşık 5 kişiden oluşan takımlar halinde rapor hazırlamanız gerekiyor. Örneğin “pazarlama” modülü 2 hafta sürüyor. Gerçek bir müşterinin pazarlama hakkında bir sorununa bu 5 kişilik ekip 2 hafta içinde çözüm bulmalı, müşteriye ve dersi veren akademisyene pratikle teoriyi birbirine bağlayan bir sunum yapmalı ve rapor yazmalı.
Zaman kısıtlı, müşteri çözüm bekleyen, soru soran gerçek kişi ve size not veren sadece akademisyen değil, takım arkadaşlarınız da size not veriyor. Oldukça stresli bir ortam dolayısı ile stres ve zaman yönetimi hakkında deneyimli olmak yararlı olabilir.
Şimdiden iş hayatınızla ile ilgili günlük notlar tutmak, aldığınız kararları, hedeflerinizi ulaşıp ulaşmadığınızı not etmek yazacağınız raporlarınız için çok yararlı olur.

– Sizin yaptığınız alanda master eğitiminden önce iş tecrübesine sahip olmanın önemi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Eğer MBA yapılacaksa iş tecrübesi şart çünkü tüm eğitim aslında sizin çalışırken karşılaştığınız sorunların çözümüne yönelik. Sözüne ettiğim grup çalışmalarına sizin katkınızı edindiğiniz iş tecrübesi belirliyor. Eğer iş tecrübeniz yetersizse çalışmaya katkınız sınırlı oluyor.
Ancak sadece belli bir konuda master yapılacaksa örneğin finans masterı üniversiteden mezun olur olmaz yapmak önünüze daha iyi iş imkanları getireceği ve derslerde sizden tecrübeye ilişkin bir şey beklenmediği için daha uygun.

– İskoçya yeni yasalarla cazip hale getiriliyor. Bunun Türk öğrenciler içinne kadar kullanışlı olduğunu, uzun vadede kariyer hedeflerine ne gibi faydaları olduğunu düşünüyorsunuz?
İskoçya nın cazip hale getirilmesinin sebebi sanayi sektörünün artık eskisi gibi etkin olamaması ve işsizliğin artması, nitelikli göçmenlerin girişimci olarak yeni iş alanı açmasını bekliyorlar. Ayrıca nüfus yaşlı ve eğitimli genç nüfus güneye giderek daha kaliteli bir iş tecrübesi kazanmaya çalışıyor. Orada öğrenim görmüş her öğrenci ücretli olarak ve sene başında Scottish network’e okul aracılığı ile kayıt yaptırdıkları takdirde 1 sene staj yapabiliyor. Bu bir sene yararlı olabilir ve basamak olarak kullanılabilinir.

– Genel olarak yurtdışında, özelde de İskoçya’da mastır yapmanın iş hayatına dönüşte size ne gibi artıları oldu, ya da olacağını düşünüyorsunuz?
Genel olarak yurtdışında eğitim bana yurtdışında iş olanakları sağladı. İş hayatımı şekillendiren etkenleri daha iyi anladığım için işimi yaparken kendimi daha açık ifade ediyorum, çözüm önerirken kendime daha güvenliyim. Özellikle İskoçya da yapmanın bir artısı ya da eksisi olduğunu düşünmüyorum.

– Son olarak bu sürecin başında olan arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz neler olacaktır?
Şunu söylemeliyim ki çalışmaya ara verip, işinizi nasıl yaptığınızı hiç tanımadığız aynı kültürden olmadığınız meslektaşlarınızla tartışmak gerçek bir beyin jimnastiği, bunu hangi okul, nerede sağlıyorsa oraya gitmelerini tavsiye ederim. Eğer mümkünse çalıştıkları firmanın desteği ile gitsinler. Gidecekleri okulu önceden ziyaret edip, bir akademisyenle görüşmek karara çok yardımcı olabilir. Yahut akademisyenleri hakkında araştırma yapılıp yazdıkları kitaplara göz atarlarsa eğitim hakkında da bir fikre sahip olabilirler.
Ortalama bir Türk öğrenci için MBA’yi bitirememek gibi bir şey sözkonusu değil, zor bir yıl ama korkmaya da gerek yok.
Hepsine kolay gelsin.