Batuhan Çankır

Batuhan Çankır 6 aylık dil eğitimi süreci için EC English Brighton dil okulunu tercih etti, deneyim ve izlenimlerini tüm ayrıntılarıyla sizin için paylaştı.

 

Üniversitenin son yılında, alanımla ilgili iş ve eğitim yetersizliklerini fark ederek, lisans eğitiminin yeterli olmayacağını anladım ve yurtdışında eğitimime devam etme kararı aldım. Bu nedenle birkaç yurtdışı eğitim danışmanlığı firmasıyla görüştüm ve bir referans üzerine Alternatif Yurtdışı Eğitim’in Taksim’deki merkez ofisine uğradım. Onların ilgisi ve samimiyeti, ailemle birlikte en doğru seçimin Alternatif olduğunu düşünmemize neden oldu. İlk olarak, 6 ile 9 ay arasında bir dil okulunda eğitimin veya yüksek lisans ve sertifika programı öncesinde faydalı olacağının farkına vardık ve Alternatif danışmanlarıyla bu konuda karar verdik. Şartlarıma en uygun ülkeleri ve okulları özenli bir şekilde araştırarak, bu önemli kararı almamda bize çok yardımcı oldular. Ayrıca, stresli ve dikkat gerektiren vize işlemlerinde, belgelerin toplanmasında rehberlik ettiler ve ilgilendiler. Alternatif aracılığıyla İngiltere’nin Brighton şehrinde EC Brighton Dil Okulu’nda 6 aylık İngilizce dil eğitimi aldım ve bu eğitimden sonra diyebilirim ki, doğru kararı verdiğim için çok mutluyum.

Brighton hakkında konuşursak, ilk olarak hava durumundan bahsetmeliyim çünkü öğrencilerin ve İngiltere’de yaşayan herkesin temel sorunu hava durumu. Kış ve ilkbahar mevsimlerinde oradaydım. Türkiye ile karşılaştırıldığında biraz soğuk ve rüzgarlı olabilir, ancak önlem alırsanız bundan pek etkilenmezsiniz hatta belli bir süre sonra sevmeye başlarsınız. Uzun bir süreden sonra Türkiye’ye döndüğünüzde burası çok sıcak gelebilir. Brighton, Hove ile birlikte küçük bir şehir, ancak birçok müze, tarihi yapı, kütüphane, restoran ve pub bulunuyor. Özellikle publar gerçekten çok güzel ve İngiltere’nin en sevdiğim şeylerinden biri pub kültürü oldu. Her yaş grubundan insanla tanışıp, konuşabileceğiniz ve İngilizcenizi geliştirebileceğiniz yerlerden biri. Royal Pavilion ve Brighton Pier şehrin sembolleri. İstanbul’a kıyasla küçük bir şehir olmasına rağmen hiç sıkıcı değil. Birçok dil okulu ve üniversite olduğundan, öğrencilerin şehirdeki nüfusu üzerinde büyük bir etkisi var. Ayrıca İngiltere’nin güneyinde olması ve sahil kenarında olması nedeniyle yaz aylarında bu nüfus 2-3 kat artabiliyor. Londra’ya trenle yaklaşık 1 saat mesafede ve tren biletleri çok ucuz. İngiltere öğrencilere gerçekten birçok avantaj sunan bir ülke, bu yüzden kalacağınız süreye bağlı olarak öğrenci kartı almayı kesinlikle unutmayın. Şehir içi ulaşım otobüslerle sağlanıyor, tabii İstanbul kadar sık ve geç saatlere kadar değil, ancak buna alışıyorsunuz. Ben 6 ay boyunca belki 3 kez taksi kullandım ki taksi ücretleri de çok pahalı değil. 10-15 pound arasında şehrin en uzak noktalarına bile gidebilirsiniz. Ancak tavsiyem kesinlikle öğrenci kimliğinizle otobüs kartı almanızdır.

EC Brighton’da yani okuduğum okulda gerçekten iyi ve anlayışlı öğretmenlere sahiptim. Hepsi size yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyor ve ilgileniyorlar. Okul çok sosyal bir yer, her gün etkinlikler düzenleniyor. Örneğin, pazartesi günleri konuşma kulübü, salı günleri pub gecesi, perşembe ve cuma günleri çeşitli spor aktiviteleri gibi. Sınıflar kış döneminde ortalama 9-10 kişiyken, yaz döneminde 15’e kadar çıkabiliyor. Kesinlikle tekrar söylemek istiyorum, çok sosyal bir okul ve İngilizce öğrenmekten sonra en kolay şey arkadaş edinmek. Size verebileceğim en büyük tavsiye kesinlikle yabancı arkadaşlar edinmeniz olacaktır. Bu hem diliniz için hem de farklı kültürleri öğrenmeniz için size avantaj sağlayacaktır. Okula başlamadan önce İngilizcem yeterli olduğunu düşünüyordum, ancak oraya adım attığım anda bunun yanılgı olduğunu fark ettim. Sürekli İngilizce konuşmak durumunda kalıyorsunuz ve başka bir dil duymazsınız, bu da daha hızlı adapte olmanızı ve öğrenmenizi sağlar. Ayrıca, okulda gerçekten iyi bir İngilizce eğitimi alıyorsunuz. Eğer aklınızda küçük bir yurtdışı dil eğitimi fikri varsa, mutlaka yapmanızı öneririm.

İngiltere’nin bir diğer güzel yanı, gezilecek birçok tarihi ve doğal güzelliğinin bulunması. Brighton’da bulunuyorsanız mutlaka Seven Sisters Parkı’na gitmenizi öneririm. Ayrıca öğrenci turlarıyla birçok yeri uygun fiyata gezmek mümkün. Liverpool, Bath ve Edinburgh benim favorilerim. Liverpool tamamen bir müzik şehri, Bath ise mimarisi ve tarihiyle diğer şehirlerden çok farklı, hatta ufak bir kasaba diyebilirim. İngiltere gerçekten söylendiği kadar yeşil bir ülke ve sürekli yağmur yağıyor, ancak yağmur hiçbir zaman sorun olmuyor, kısa sürede alışıyorsunuz. Londra çok güzel bir şehir, mimarisi ve parkları sizi etkisi altına alıyor, gezilecek çok yer var. İngiltere’de her ülkenin mutfağını kolayca bulabilirsiniz, özellikle Türk ve İtalyan mutfağı en kolayı, ayrıca Türk marketleri de çokça bulunmaktadır. Şu sıralar Türk yemekleri çok moda. İngiliz yemeklerinden bahsetmek gerekirse, biraz patates yemekten sıkılabilirsiniz, ancak bazıları sağlıklı, genellikle haşlanmış sebze tüketiyorlar. En iyi İngiliz yemeklerini yemek isterseniz, adresiniz restoranlar değil publar olmalı, Sunday Roast benim favorim.

Özetle, hayatımın en güzel altı ayını yaşadım ve şimdi yüksek lisansımı yurtdışında yapmak için sabırsızlanıyorum. Bu eğitimi sadece dil eğitimi olarak düşünmemek lazım, çünkü kendinizi her alanda geliştiriyorsunuz. Çoğu arkadaşımla hala görüşüyorum ve birkaçını İstanbul’da misafir ettim. Eğer doğru adımları atarsanız, bu deneyim hayatınızda sadece kısa bir dönem olarak kalmaz, sürekli devam eder. Umarım yazdıklarımla az da olsa yardımcı olabilmişimdir. Bana bunları yapmamda yardımcı olan Alternatif Ailesi’ne tekrar çok teşekkür ederim.