Ülkeleri uzaktan izlediğimizde ya da filmlerden gördüğümüzde her şey gayet normal gelir değil mi? Bizim için doğal olan şeylerin diğer ülkelerde de doğal olabileceğini düşünürüz. Aslında bu durum, yurt dışı deneyimi yaşamamamızdan kaynaklanmaktadır. Biraz da öz eleştiride bulunacak olursak, dünyayı sadece yaşadığımız yerden ibaret görüyoruz ve tüm insanların bizimle aynı düşünce, aynı fikre, aynı gelenek ve göreneklere sahip olduğunun hissine kapılıyoruz.
İngiltere, medeniyeti, kültürü, tarihi mirasları, eğitimi, ulaşımı, teknolojisi ve finansal büyümede dünyanın hatırı sayılır ülkelerinden biridir. Geçmiş dönemlerde dünyanın farklı ülkelerini sömürgesi altında tutan İngiltere, bu dönemleri son derece iyi değerlendirmiş ve kendi örf ve adetlerini egemenliği altına aldığı topraklarda yaygınlaştırmayı başarmıştır. “Sömürgecilik” kavramının kötü olması ayrıca tartışılır bir konudur ama sonuç ne olursa olsun bir ülkeyi kendi öz değerlerinden uzaklaştırarak kendi değerlerini enjekte etmesini ayakta alkışlamak gerekir çünkü bunu başarabilmek gerçekten de zor bir durumdur.
Dünyanın en yaşanılır ülkelerinden biri olarak kabul edilen İngiltere hakkında bazı şeyleri duyduğunuzda eminim ki çok şaşıracaksınız. Öyle ki İngiltere’de yapılmaması gerekenler ve en ilginç 10 yasağın ne olduğunu duyduğunuzda “bir yaşıma daha girdim” demekten kendinizi alamayacaksınız. Gelin hep birlikte İngiltere’de ayıplanan ve daha da ötesi, yapılmaması gerekenlere birlikte göz atalım.
İngiltere’de Yapılmaması Gerekenler
- Alışveriş kuyruğunda ki sıraya atlama.
- Toplu taşımada yabancılarla konuşma.
- Kraliçe muhafızları ve süvarilerle dalga geçme.
- Arabanın arkasında da olsan emniyet kemeri tak.
Alışveriş kuyruğundaki sıraya atlama
Aslında gelenek ve göreneklere bakıldığında hoş olmayan bir şeydir sıraya atlama. Bazen toplu taşıma araçlarına binerken veya bir mağazada kasa kuyruğunu beklerken birilerinin önünüze geçip işini görmesini ne kadar hazmedebilirsiniz? İngilizler, sırayı takip etme konusunda bir hayli saygılıdırlar ve bu düzeni bozanlar ayıplanır. Tabi durum sadece alışveriş kuyruğu için geçerli değil. Metro durağında, otobüs durağında, kasa kuyruğunda veya herhangi bir şey için sıra oluşturulmuş ise herkes kendi sırasını bekler ve bu düzenin bozulmasına izin vermezler. Yani bir yasa çıkartılsa ve “sırayı bozanlar hakkında yaptırım uygulanacak” dense ancak bu kadar etkili olur.
Toplu taşımada yabancılarla konuşma
Türkiye’de toplu taşıma araçlarıyla seyahat edilirken yanınızda oturan yabancı biri ile diyaloğa girebilirsiniz ve kimse de bunu yadırgamaz. Ama her yeri yaşadığınız yer gibi sanıyorsanız işte burada yanılıyorsunuz. İngiltere’de mesela işe giderken, okula giderken veya herhangi bir sebepten dolayı toplu taşıma araçlarını kullanmak durumunda kaldığınızda dikkat etmeniz gereken en büyük şey, sessizliğinizi korumak olmalıdır. Öyle ki tren, otobüs ve diğer toplu taşıma araçlarında yabancılarla konuşmak “vatana ihanet” etmek kadar büyük bir suçtur.
Metroyla yolculuk yapılırken elbette kalabalığın oluşması ve insanların birbirlerine yakın olması gayet normaldir hatta sıradandır. Ama İngiltere öyle bir yer ki; insanlar birbirlerine ne kadar yakın olurlarsa olsunlar kendi sınırlarını muhafaza etmesini bilirler ve yolculuk esnasında kesinlikle sessizliklerini muhafaza ederler. Hatta siz kalkıp “ben bu sessizliği bozarım” dediğinizde biri kulağınıza eğilerek sessiz bir şekilde sizi bozar. Yani İngiltere böyle bir yer…
Kraliçe muhafızları ve süvarilerle dalga geçme
İngiltere’de yasaklar bazen şaşırtıcı bazen de gülünçtür. Aslında belki de bu geleneklere ve göreneklere alışık olmadığımız için bize öyle geliyordur da onlar normaldir. İngiltere’de yapılmaması gerekenler arasında yer alan Kraliçe muhafızları ve süvarilerle dalga geçmek büyük bir suçtur. Tabi siz bunun farkında olmayabilirsiniz. Herhangi bir amaç ile gezintiye çıktınız ve “bu sefer de İngiltere’yi yakından göreyim” dediniz ve uçak biletinizi alıp ülkeye gittiniz. Gezinti esnasında tesadüf ya Kraliçe muhafızları ile veya süvarilerle karşılaştınız. Alışık olmadığınız kıyafetleri size gülünç gelebilir ve siz de bu anın tadını çıkartıp onlarla alay etmeye karar verdiniz. Öyle ya insanın bazen dalga geçesi bile gelebiliyor. Ama bunu sakın yapmayın, çünkü böyle bir durumda ciddi bir yaptırım ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Arabanın arkasında da olsan emniyet kemeri tak!
Türkiye’de son yıllara kadar değil arabanın arkasında oturup emniyet kemeri takmak, şoför bile takmamak için türlü yollara başvururdu. Son zamanlarda getirilen trafik cezaları bir nebze de olsa bu durumun önüne geçti de biraz rahat nefes alınmaya başladı. “Türkiye’de arka koltukta emniyet kemeri mi takmak?” yanından bile geçmez, kim böyle bir şey yapar ki, belki biraz duyarlı vatandaş olursa bebeği arkada iken “bebek koltuğunu emniyet kemeri ile bağlar” bunun dışında bir emniyetin söz konusu olması ayıp kaçar. Ama İngiltere kuralcı bir ülkedir ve yasalara karşı son derece tutumlu bir millettir. Burada ola ki bir tanıdığınızın arabasına bindiniz ve size arka koltuk düştü. Aklınızdan çıkartmayın, arabanın arkasında da olsa emniyet kemeri tak! Aksi halde hem trafik cezası yersin hem de misafirliğini yaptığın ev sahibine karşı mahcup olursun.
İlginç Yasaklar Ülkesi İngiltere
İngiltere deneyimi yaşamayan kişilerin buraya ilk gittiklerinde afallamaları gayet normaldir. Çünkü yaşam burada çok farklı bir şekilde işler. Sizin ayıpladığınız şeyler burada gayet sıradan görülüyor, sıradan gördüğünüz şeyler de ayıplanıyor. Yani buraya bir seyahat düzenleyecekseniz kesinlikle hangi ilginç yasakların olduğunu önceden bilmeniz gerekiyor. Bu konuda size yardımcı olabilecek bir liste hazırlayarak İngiltere seyahati öncesi bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşacağım.
İngiltere’de en ilginç 9 yasak ;
- Kadınların toplu taşıma araçlarında çikolata yemesi yasaktır.
- Kraliyet mensuplarının Monopoly oynaması yasak!
- Tüm kuğular kraliçeye ait ve öldürülmesi yasak.
- Londra’da bulaşıcı hastalığınız varken taksi tutamazsınız.
- Çay kelimesi yasak!
- Kraliyet ailesi üyelerinin istiridye yemeleri yasak!
- Kraliyet mensuplarının birlikte seyahat etmeleri yasak!
- Kraliyet mensuplarının İmza vermeleri yasak!
- Saray çevresinde ‘tuvalet’ kelimesinin kullanılmasına izin verilmiyor!
Kadınların toplu taşıma araçlarında çikolata yemesi yasaktır!
İnsan bazı yasaklamalara anlam verebilir. Mesela toplu taşıma araçlarında başkasını rahatsız etmek, özgürlüğünü kısıtlamak, kavgacı davranmak, tartışmak vs. ama bazen öyle yasaklar karşımıza çıkıyor ki “bu kadarına da pes” demekten kendimizi alamıyoruz. İngiltere, özgürlükler ülkesi olarak bilinir ama bir kadın olarak buraya seyahat düzenlemeyi düşünüyorsanız, “önce durun, düşününsonra bir daha durun, düşünün” ve öyle karar verin. Mesela İngiltere’yi boyluca gezmek istediniz elbette taksi ile gitmek mesafeleri kısaltır ama siz bu anın tadını çıkartmak istiyorsunuz ve otobüse bindiniz. Birden kan şekerinizin düştüğünü hissettiniz veya canınız çikolata çekti. Hemen çantanızın fermuarını açtınız ve çikolatayı çıkarttınız! İşte burada yanıldınız…
İngiltere’de toplu taşıma araçlarında kadınların çikolata yemesi yasaktır. Nedeninin ne olduğunu sanırım çoğu kimse bilmez ama yasaktır. Siz, siz olun toplu taşıma aracı ile seyahat ederken böyle bir hataya kapılmayın velev ki karşınızda bir erkek otursun ve sizi çatlatırcasına çikolata yesin, siz yapmayın! Ayıplanırsınız…
Kraliyet mensuplarının Monopoly oynaması yasak!
İngiltere’deki yasaklar sadece halka uygulanmıyor. Bazı yasaklar var ki kraliyet ailesinin uyması da zorunludur. Bu ilginç yasaklardan biri de kraliyet mensuplarının “Monopoly” oynamasıdır. İngilizler Monopoly oynamayı çok severler hatta Kraliçe ve Prens Philip de bu oyunu çok sever. Ama neymiş efendim! Oyunun bazı yönlerinin kirli bulunmasından dolayı kraliyet mensuplarının bu oyunu oynamalar yasaklanmış. Tabi insan düşünemeden edemiyor “madem kirli yönleri var, halkın oynamasına neden izin veriliyor, İngiltere kraliyet mensuplarından mı ibaret?”
Tüm kuğular kraliçeye ait ve öldürülmesi yasak!
İlginç yasakların ülkesi İngiltere’de garip gelebilecek birçok şey vardır. Bunlardan biri de ülkedeki tüm kuğuların kraliçeye ait olması ve öldürülmelerinin kesinlikle yasak olmasıdır. Hatta vakti zamanında bir Türk, tadını merak ettiği için bir kuğu avlıyor ve polis bunu yakalıyor. Polis, bir kuş öldürüp öldürmediğini sorduğunda Türk, öldürdüğünü kabul ediyor. “Neden?” diye sorulduğunda da gayet soğukkanlı bir şekilde “tadını merak ettim” diyor. Polis, kuğu öldürmenin yasak olduğunu söyleyince, Türk yaptığından pişman oluyor. Bir kısmını yiyip diğer kısmını dondurucuya koyduğunu söyleyince, geri kalan kısmına polis el koyuyor.
Londra’da bulaşıcı hastalığınız varken taksi tutamazsınız!
Biz de “mantığın bittiği yerde askerlik başlar” diye meşhur bir deyim vardır. Bunun nedenini askere gidenler çok iyi bilirler. Her askeriyede mutlaka cezalı tank, cezalı hamam, cezalı gazino ve cezalı ağaç bulunur. Bunun nedeni sorulduğunda yeni bir olay olmadığını öğrenirsiniz. Fi tarihinde bir asker hamamda hayatını kaybetmiştir hamam cezalandırılmıştır, tank cephede iken tutukluk yapmıştır tank cezalandırılmıştır vs. yani işin detayına indiğinizde az da olsa “hmmm!” diyebiliyorsunuz. Ama İngiltere’de öyle sıra dışı yasaklar var ki elle tutulur bir yerini bile göremiyorsunuz. Mesela Londra’da bulaşıcı hastalığınız varken taksi tutamazsınız. Nedeninin ne olduğunu açıkçası bilmiyorum ama öyle işte, yasak kardeşim!
Çay kelimesi yasak!
“Çay”ı nasıl tarif edersiniz, çaya “kahve” diyebilir misiniz? Yani canınız çay çekti, dışarıdasınız hemen gidip bir cafede oturdunuz “Garson kap şuradan bir tavşankanı çay” dediniz. Doğru nu yaptınız? Tabi ki evet, çay başka ne şekilde istenebilir ki, değil mi? Türkiye için öyle ama İngiltere’de bunu yapmanızın yasak olduğunu söyleyeyim. Aslında bilinen bir şeydi bu ama ben ilk defa gittiğimde bunu duyduğumda şok, şok olmuştum. Çünkü burada çay kelimesi yerine ‘akşam yemeği’ (dinner/supper) kullanılıyormuş. Yani şimdi tekrarlayacak olursak İngiltere’de gezinirken canınız çay çekti ve cafeye gittiniz garsona baktınız “Garson! Kap şuradan bir akşam yemeği” diyeceksiniz. Anlamlı oldu mu, mantıklı geldi mi bilmem ama burası İngiltere, burada kurallar böyle!
Kraliyet ailesi üyelerinin istiridye yemeleri yasak!
O kadar çok ilginç yasak var ki İngiltere’de özellikle halka karşı olan yasaklar insanı bazen çileden çıkartmaya yetebiliyor ama bu yasaklar arasında kraliyet ailesini ilgilendiren yasakları duyduğunuzda “Oh! Canıma değsin” demeden edemiyorsunuz. Ne yani yasaklar sadece halka mı uygulanacak? Tabi ki değil. Mesela kraliyet ailesinin küçük afacanlarından birinin canı istiridye çekti, çocuk mızmızlanıyor ama ona bakan bakıcı çocuğun nazını çekerek “Ah! Yavrum, dur ben sana hemen kapıp geleyim” diyemiyor. Çünkü kraliyet ailesi üyelerinin istiridye yemeleri yasaktır. Neden mi? İstiridyenin zehirli olma ihtimali varmış da günlük iş rutinlerini bozabiliyormuş. Bu yüzden kraliyet ailesi üyelerinin yemesi yasakmış. Yani halk zehirlenirse zehirlensin, Alexandrina Victoria’yı ne ilgilendirir…
Kraliyet mensuplarının birlikte seyahat etmeleri yasak!
“Kraliyet ailesinin canı da amma değerliymiş” dedirtecek bir yasakla daha karşınızdayız. İngiltere Kraliyet mensupları, birlikte seyahat edemezler. Ola ki Prens William, Prenses Kate ve çocukları birlikte seyahate çıkmak istediler aynı anda gidemezler. Önce biri gidecek, sağ salim ulaşacak sonra diğeri, sonra diğeri… Neden peki? Uçak ile yolculuk yaparken kaza yaşanmasına karşın tedbir almak amacıyla bu yasaklanmış. Ola ki biri kazada ölürse diğeri ayakta kalır ve böylelikle Kraliyet neslinin devam etmesini sağlar…
Kraliyet mensuplarının imza vermesi yasak!
Düşünsenize dünyanın en ünlü ailesinin bir ferdisiniz. “Para var, huzur var”, namınız bile dünyaya değer. Ama size hayran olan insanlarla bir araya geldiğinizde biri sizden “Abi koluma bir imza atar mısın, ne olursun abi, at lütfen…” dediğinde muhtemelen egonuz kabaracak ve ünlü olmanın havasıyla en yakışıklısından bir imza atarsınız. Ama İngiltere kraliyet mensuplarının böyle bir şey yapması söz konusu bile değil. Çünkü onlar “kraliyet ailesi mensubu, ünlü değiller…”
Saray çevresinde ‘tuvalet’ kelimesinin kullanılmasına izin verilmiyor!
Biz Türkler tuvalete; “tuvalet”, “hela”, “WC” deriz veya argoda “yüznumara” deriz. Yani genişiz bu anlamda ama İngiltere’de öyle ilginç yasaklar var ki insan ne yapacağını şaşırıyor. Mesela saray çevresinde “tuvalet” kelimesinin kullanılmasına izin verilmiyor. Nedeni ise Fransızca kökenli olmasındandır. Aslında ben buna gıpta ediyorum. Adamlar başka dillerden kendi dillerine kelime ithal etmiyorlar, bu da dillerinin daha korunaklı ve asimle olmamasını sağlıyor. Bu kadar ilginç yasak karşısında bunu ayakta alkışlamak istiyorum.